Savaşa hayır dediler
KESK Kırıkkale Åžubeler Platformu, CHP Ä°l BaÅŸkanlığı, Alevi Kültürleri DerneÄŸi, Türkiye Emekliler DerneÄŸi, Atatürkçü DüÅŸünce DerneÄŸi, Sosyal Demokrasi DerneÄŸi Kırıkkale Cumhuriyet meydanından 1 Eylül Dünya Barış Günü münasebetiyle ortak açıklamada bulundu. Grup adına Kırıkkale EÄŸitim Sen Åžube BaÅŸkanı AyÅŸe Avcı açıklamada bulundu. Avcı, "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz! Herkesi barışın iyileÅŸtirici gücüne sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
AÇIKLAMA YAPILDI
Topluluk adına ortak açıklama yapıldı ve ÅŸu görüÅŸlere yer verildi: "Ä°nsanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşı olan Ä°kinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın baÅŸladığı 1 Eylül 1939 tarihinin üzerinden tam 81 yıl geçti. Ardında en az elli iki milyon ölü, milyonlarca engelli, moloz yığını haline gelmiÅŸ kentler, büyük bir acı ve gözyaşı bırakan bu büyük yıkımın baÅŸladığı tarih olan 1 Eylül tüm dünyada Barış Günü olarak kutlanıyor. Üzerinden 81 yıl geçmesine raÄŸmen emperyalist güçler aynı amaçlar ve sermayenin sınırsız ve koÅŸulsuz dolaşımı için kan dökmeye, iÅŸgale ve büyük bedeller ödenerek elde edilmiÅŸ temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya devam ediyorlar.
UMURLARINDA DEĞİL
Birinci ve Ä°kinci Dünya Savaşından daha fazla insan son 80 yılda yaÅŸanan savaÅŸlarda, çatışmalarda yaÅŸamını yitirdi, milyonlarcası sakat kaldı. Her iki dünya savaşı sırasında yaÅŸanan zorunlu göç, yer deÄŸiÅŸtirme ve sürgünden daha fazla insan bugün yurtlarını terk etmek zorunda kalarak çeÅŸitli ülkelerde mülteci olarak yaÅŸamaya çalışıyor. MülteciliÄŸe yol açan politikaları hayata geçirenler mültecilik, göçmenlik karşıtlığı üzerinden milliyetçiliÄŸi, ırkçılığı çoÄŸaltıyor, oya dönüÅŸtürüyorlar. Kârlarını arttırarak kasalarını dolduruyor ve yeni çatışmaların fitilini ateÅŸliyorlar. Halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düÅŸmanlaÅŸtırma politikalarına, savaÅŸlara gerekçe haline getiriyorlar. Yitip giden hayatların yanı sıra doÄŸa tahribatının dünyanın geleceÄŸini tehdit eder düzeye ulaÅŸmasının son kanıtı olan korona pandemisine, daha birkaç gün önce Giresun’da yaÅŸanan sel felaketi gibi açık göstergelere raÄŸmen doÄŸa talanı, HES’ler, canlıların yaÅŸam alanlarının ortadan kaldırılması, sera gazlarının kullanımı vb. devam ediyor. Sermaye ve rant için, yaÅŸama dair ne varsa ortadan kaldırılması zerre kadar umurlarında deÄŸil!'
ÇATIÅžMALAR DERÄ°NLEŞİYOR
Açlığa, susuzluÄŸa, sefalete sürüklenen milyonlar, göç yollarında yitip giden yüz binler, her geçen gün derinleÅŸen gelir adaletsizliÄŸi umurlarında deÄŸil! Çatışmaların bedelini, savaÅŸları çıkaranlar deÄŸil yoksullar, ezilenler, emekçiler ödüyor. Silah harcamaları sürekli artıyor, nükleer silahların sınırlandırılması antlaÅŸmaları bir bir iptal ediliyor, yeni nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor. Bu sırada çoÄŸunluÄŸu çocuk olmak üzere milyonlarca insan açlıktan, hastalıktan yaÅŸamını yitiriyor. EÅŸitliÄŸe, özgürlüÄŸe, demokrasiye dair temel kazanımlar her gün biraz daha yok ediliyor. Bölgenin Kürt ve Filistin sorunları konusunda da emperyalistler ve iktidarlar rant ve paylaşım çerçevesinde oyalama, inkar ve çözümsüzlük politikalarında ısrar ediyorlar, çatışmaları derinleÅŸtiriyorlar.
BÄ°R ÅžEY GÖRMÜYOR
IŞİD, El Kaide, El-Nusra, Taliban gibi çeteler eliyle vekâlet savaÅŸları bu kez Libya üzerinden sürdürülüyor. Bu örgütlerle iÅŸleri bittiÄŸinde ise aynı örgütlere müdahale adı altında bölge iÅŸgal ediliyor, askeri üs haline getiriliyor. EkmeÄŸimize, geleceÄŸimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, bir arada yaÅŸama irademizi de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar. Öte yandan yeni zenginler yaratmak ve krizleri aÅŸmak için yeni savaÅŸların, çatışmaların fitilleri ateÅŸleniyor. Popülist, faÅŸist iktidarlar birçok bölgede binlerce sivilin yaÅŸamına mal olan askeri operasyonlara ‘Barış Harekâtı’, Filistin halkının özgürlük talebinin bastırılmasını hedefleyen antlaÅŸmaya “Yüzyılın AntlaÅŸması” adını koyarlarken zerre kadar utanma emaresi göstermiyorlar. Çünkü onların gözleri ve vicdanları para ve iktidar gücü dışında bir ÅŸey görmüyor!
HERKESÄ°N Ä°HTÄ°YACI VAR
Gerek savaÅŸların/çatışmaların gerekse de pandeminin bedelini, savaÅŸları çıkaranlar, pandemiye yol açan politikaları uygulayanlar deÄŸil yoksullar, ezilenler, emekçiler, kadınlar, çocuklar ödüyor.Bu karamsar tabloyu tersine çevirmenin yolu elbette eÅŸitlik, özgürlük ve barış mücadelesinden geçiyor.Tüm dünyada Barış uÄŸruna mücadele yükseltilmelidir. Barış mücadelesinin en çok da yaÅŸadığımız OrtadoÄŸu coÄŸrafyasında ve ülkemizde yükseltilmesine ve süreklileÅŸtirilmesine ihtiyaç var. Bu uÄŸurda atılacak her adım bizleri barışa olduÄŸu kadar insan olma erdemine de götürür. Çünkü tüm halklarla barış içinde yaÅŸanmasını istemek ve kendi ülkemizde eÅŸit, demokratik, özgür ve barış içinde yaÅŸamak için mücadele etmek insan olmanın ÅŸartıdır. Ülkemizde 15 Temmuz darbe giriÅŸimden bu yana kesintisiz olarak devam eden OHAL koÅŸulları ve baskıları karşısında ve OrtadoÄŸu’da farklı düzeylerde devam eden çatışmaların yarattığı acılara, travmalara karşı hepimizin barışın iyileÅŸtirici gücüne ihtiyacı var!
BAÅžIRA SES VERÄ°N
SavaÅŸ politikalarını durdurmak için barış, eÅŸitlik, özgürlük ve laiklik mücadelesini yükselteceÄŸiz! Bizler Kırıkkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak; savaÅŸlarda, çatışmalarda yitirilen milyonlarca insanın anısı önünde saygıyla eÄŸilirken mücadele baÅŸlıklarımızdan birinin Barış mücadelesi olduÄŸunun altını bir kez daha çiziyoruz. Örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleÅŸmiÅŸ bir aÄŸaç haline getireceÄŸimize söz veriyoruz. Tüm halkların eÅŸit, özgür, insanca ve kardeÅŸçe yaÅŸayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kurmanın yolunu açmak için emek ve demokrasiden yana olan herkesi yan yana, omuz omuza mücadeleye, barışa ses vermeye çağırıyoruz.”