Şehirle buluştu

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'de Kanaat Önderleri Buluşması'nda konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, dört ayaklı bir strateji izleyeceğiz diyerek maddeleri açıkladı.

Bu haber 659 kere okunmuş. 25.03.2021 Perşembe 17:13

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

KIRIKKALE ZİYARETİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırıkkale Kanaat Önderleri Buluşması'nda konuştu. Kılıçdaroğlu konuşma yaptıktan sonra soruları aldı. Soru-cevap bölümü basına kapalı gerçekleştirildi. Kılıçdaroğlu, konuşmasına işsizliğe değinerek başladı. Kılıçdaroğlu gittiği her yerde vatandaşların işsizlikten yakındığını belirterek "10 milyonu aşkın işsizimiz var, 1 milyonu aşkın üniversite mezunu işsiz" diyen Kılıçdaroğlu, "Hala babanın emekli aylığına bakıyor acaba bana oradan harçlık düşer mi diye." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu konuşmasında dört ayaklı bir strateji izleyeceklerini duyurdu ve bu stratejiyi dört madde halinde açıkladı.

AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: "Nüfusumuz Almanya'nın nüfusuyla üç aşağı beş yukarı aynı. Almanya dışarıdan işçi alıyor biz de her yıl işsiz sayısı artıyor. O zaman yapacağımız kurallardan birisi; demokrasiye inanıyorsak, ülkenin geleceğine inanıyorsak, ülkemizin güçlü olmasını istiyorsak, ülkemizin üretmesini istiyorsak hangi iktidar olursa olsun işsizlik yaratan bir politika izliyorsa ona oy vermeyeceğiz. Demokrasinin temel kuralı budur. Bu şu anlama gelmesin; 'gelin bize oy verin.' Buraya oy istemeye gelmedim. Zaten seçim de yok. Ama burada doğruları konuşmamız lazım. Ali iktidar olur Veli iktidar olur o önemli değil. Bir iktidar, futbol kulübü tutar gibi tutulmaz. Doğuşta Fenerbahçeli'ydim, Beşiktaşlı'ydım ölünceye kadar gideriz. Ama iktidarlar, siyasi partiler öyle değil. Verdiği hizmet milletin terazisinde tartılır. Başarılıysa yoluna devam eder, başarısızsa der ki kardeşim kusura bakma başkasını getirelim, bir bakalım başarılı olacak mı olmayacak mı?

İŞSİZLİK KONUSU

10 milyonu aşkın işsiz demek Türkiye'nin bir felaketle karşı karşıya olması demektir. Sıradan bir rakam değildir bu. 1 milyon 2 milyon değil. Üniversite mezununun işsiz olması daha büyük bir felaket. Anne baba onu hangi umutlarla büyüttü. Yemedi yedirdi giymedi giydirdi. 'Üniversiteyi bitirecek benden daha iyi bir hayat standardı yakalayacaktı.' Bunlar olmuyor. Bir sorunumuz var o sorunun temeline de geleceğim. Hangi organize sanayi bölgesine gitsem, nereye gidersek gidelim; iş dünyasının, sanayicinin söylediği şu söz kulağımda küpe olarak duruyor. "Nitelikli ara eleman bulamıyoruz." Niye yok?

'TEKNOLOJİ LİSELERİ KURACAĞIZ'

Biz ne yapacağız? Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Hepsinde, yatılı olacak. 5-6 yıl olacak. Çocuk hangi alanda çalışıyorsa o alandaki fabrikada stajını yapacak. Onun sosyal güvenlik primini devlet yatıracak. Orada yetişecek. Mezun olduğu zaman işi hazır olacak. Üniversiteye gitmek istiyorsa izdüşümü fakülteye artı puanla gidecek.

BİZİ DİNLEMİYORLAR

Çözümleri söyledim; faiz-döviz ekseninden bu ülkeyi süratle çıkaracaksınız. Üretim, yatırım ve istihdam eksenine döneceksiniz. Para politikasını ve maliye politikasını beraber yürüteceksiniz. Devlet yalnızca para politikasıyla yürütülmez. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir devlet sadece para politikasıyla yönetilmemiştir. Yönetilen de batmıştır. Vergi veriyoruz hepimiz. Yeni doğan çocuk vergi veriyor. Nereye gidiyor vergiler? Hangi yatırıma gitti Hangi istihdam sorununu çözdü? 83 milyon insan Londra'daki bir avuç tefeciye hizmet eder hale gelsin. Ve biz neden milyarları oraya veriyoruz? Hangi gerekçeyle veriyoruz? Bu sistem bizi ekonomik buhranın ortasına getirdi bıraktı. Daha da derinleşecek. Biz söylüyoruz bizi dinlemiyorlar.

'İŞİ EHLİNE VERECEKSİN'

Devlette liyakat var işi ehline vereceksin. İnancımızda da bu var. İşi ehline vermediğin takdirde bu iş yürür mü? Yürümez. Gerçek anlamda milliyetçi olmak için üretmek gerekiyor. Üreteceksiniz, kimsenin önünde boyun eğmeyeceksiniz. Ben üretirim diyeceksiniz. Kalktılar tank palet fabrikasını, Avrupa'nın en büyük entegre tank palet fabrikası. Katar ordusuna bir kuruş almadan verdiler. Ben işterdim ki bu memlekette ben milliyetçiyim diyenler ayağa kalksın. Ordunun tank palet fabrikasını niye veriyorsun oraya? Ben şu anda oraya giremiyorum neden? Askeri sırlar var. Sizler de giremezsiniz. Ama Katarlılar giriyor. Hangi askeri sır? Kendi vatandaşından gizli Katar ordusuna serbest. Tank üretseydik ne olurdu? Savunma sanayiinde önemli bir noktaya gelirdik. Türkiye Cumhuriyeti ordusunun tank üretmesine engel oldular.

'ORTA DİREK KALMADI'

Esnaf perişan. Gezdim de, diğer illeri de gezdim. Herkes de gezdi. Toplumun orta direği esnaf deniyor. Orta direk kalmadı. Çadırın orta direği olmazsa çadır çöker. Desteklenmesi lazım. Bir de biz esnafı desteklemek için de Anayasa'ya özel bir hüküm koymuşuz. Esnaf, sanatkarı yok ediyoruz. Olmaz, bunların hepsini bir şekliyle çözmemiz lazım. Elin oğlu eksi faizle borç para alırken biz dünyanın en yüksek faizliyle para transferi yapıyoruz.

KONSEY TOPLANMALI

Ekonomik Sosyal Konsey var. En son ne zaman toplandı? 5 Şubat 2009. Niye toplanmıyor? Orada işçi, işveren, esnaf, çiftçi var masanın bir tarafına oturacaklar masanın öbür tarafına da bakanlar oturacak sorunu konuşacak çözümü söyleyecekler. Düşünecekler. 'Ben seni dinlemem ama kafama göre çözüm üretirim.' Üretemiyorsun. Mümkün değil üretemezsin.

'GERİLİM İSTEMİYORUZ'

Ticaret Sanayi odası Başkanımız çok güzel söyledi; 'Biz yukarıdaki gerilimi sokağa taşırsak birbirimize selam veremeyiz.' Doğru. Sizler siyaset kurumundan daha başarılısınız. Fabrikada her görüşten insan çalışır. Kimse kimliğine bakmaz. Öyle bir noktaya geldik ki komşumuzun kimliğini soruyoruz ya bu nereli acaba? Hangi inançtan? Hangi görüşten? Kesinlikle önümüzdeki süreçte Allah nasip ederse iktidar olduğumuzda aldığınız kredilerin faizinin tamamını sileceğim. Faiz, faiz, faiz... Nereye kadar faiz? Makine kimyanın tesisleri burada değil mi? O zaman genel müdürlüğün de burada olması lazım. Gübre, fide, tohum, mazot dolarla alıyorsun. Biz bunları niye üretmiyoruz? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir gübre üretemez mi Allah aşkına?

4 AYAKLI STRATEJİ

Bir; önce herkesin can ve mal güvenliği olacak. Herkes hükümeti eleştirebilecek. Demokrasi olacak. Adalet istediğimde mahkemeye başvurabileceğim, yargı bağımsız olacak. Bu birinci ayağı. İki; üreten Türkiye. Türkiye'nin üretmesi lazım. Fabrikadan üniversiteye her alanda üretmemiz lazım. Katma değerli ürün üretmezseniz başarılı olamazsınız. Zorlu bir dönem çip üreteceğim 1 milyar dolar paraya ihtiyacım var dedi. Ben o dönem başbakan olsam verirdim. Üniversitelerde düşünce özgürlüğü olması lazım. Farklı düşündü diye bir insanı üniversiteden atamazsınız. Atmamalısınız. Biz KHK ile bir sürü hocayı üniversitelerden attık. Ne oldu? Yanlış. Benim gibi düşünmeyebilir hoca. Farklı düşünebilir, olur.

ZENGİNLEŞME ARACI DEĞİL

Üç; güçlü bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız. Benim karnım tok komşunun karnı açsa orada huzur olmaz. Aile destekleri sigortasının gelmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden her aile lütuf mantığıyla değil hak mantığıyla yardım almalı. Dört; sürdürülebilirliktir. Devlet Planlama Teşkilatı kapandı kaç kişinin haberi oldu? Bu toplumun üniversiteden sonra girdikleri en önemli yer neden kapatıldı. Benim size sözüm; asla umutsuzluğa kapılmayın. Umutsuzluğa kapılmak bizim kitabımızda yoktur. Çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Kavgayla mı çözülür? Hayır. Uzlaşarak bir araya gelerek, bu işi en iyi kim yapar? Kararı siz vereceksiniz ben değil. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Siyaset; millete halka hizmet etme aracıdır.

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

Etiketler: şehirle buluştu chp kılıçdaroğlu kırıkkale