“Geleceğimize sahip çıkıyoruz!”
Kırıkkale Eğitim Sen Milli Eğitim Bakanlığının performans ve sınavlarını kabul etmediklerini ifade etti. Kırıkkale Eğitim Sen Şube Başkanı Yüksel Şahin yaptığı açıklamada "Mesleğimizi değersizleştiren uygulamayı durdurmak, mesleki ilke ve değerlerimize sahip çıkmak için Topladığımız İmzaları Milli Eğitim Bakanlığı’na Gönderiyor, eğitimde performans ve sınav dayatmasından derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz” dedi.
DİKKATE ALINMAK ZORUNDADIR
Şahin, "Kamusal bir hizmet olarak eğitimin hızla özelleştirildiği ve ticarileştiği bir dönemde öğretmenlik mesleği, siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından doğrudan hedef alınmakta, çalışma ilişkilerimiz ‘rekabet’, ‘verimlilik’, ‘kalite’ ve ‘müşteri memnuniyeti’ gibi piyasacı kavramlar üzerinden yeniden tanımlanmak istenmektedir. MEB tarafından gündeme getirilen ‘performans sistemi’ ve ‘sınav’ dayatması, uzun bir süredir eğitim alanında yaşanan piyasacı dönüşümün önemli ayaklarından birisidir. MEB’in performans değerlendirme sisteminde öğretmenlerin yaptıkları işin niteliğinden çok ‘yüksek performans’ üzerinden bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğunu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının bozulmasına neden olacaktır. Bu uygulamanın okullarda görev yapan öğretmenlerin, her açıdan siyasallaşmış okul yöneticileri başta olmak üzere, işverenle ilişkilerde mutlak bağımlılık ilişkilerini daha da geliştirmesi kaçınılmazdır. Böylesi bir uygulama öğretmenin iktidara olan bağımlılığını artıracak; öğretmenleri, iş güvencesinin sürekli tehdit altında olmasından dolayı kendilerinden beklenen rolleri oynamak zorunda bırakacaktır.Öğretmenin her taraftan kuşatılarak tamamen etkisizleştiği ve itiraz edenin, farklı olanın çalışma koşulunun kalmayacağı rekabete dayalı, acımasız bir istihdam rejimi oluşturulmak istendiği açıktır. Öğretmenlik mesleğinin ilkelerine, işlevine ve doğasına tamamen aykırı olan böylesi bir girişimin, öğretmenlerin tamamına yakını tarafından reddedilmesi dikkate alınmak zorundadır.''
GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR
"Öğretmenlerin gelişimi ve mesleki yeterliliklerinin sağlanmasının temel koşulu, onların yaptıkları işi anlamlı bulmalarına, mesleki özerkliğe sahip olmalarına, okul ikliminin sağlıklı, özgür ve demokratik olmasına bağlıdır. Bu temel özelliklerin olmadığı bir ortamda, eğitime ilişkin her soruna eğitim biliminin değil, iktidarın siyasal ideolojik ihtiyaçları doğrultusunda yaklaşan bir anlayışla öğretmenlerin ve eğitimin niteliğinin artmasını beklemek söz konusu olamaz. MEB’in tüm itiraz ve eleştirilere rağmen hayata geçirmeyi düşündüğü, öğretmen, öğrenci ve velilerin hepsinin değerlendirme sürecine dahil edildiği böylesi bir uygulama örneğini, dünyanın hiçbir ülkesinde görmek mümkün değildir. Öğretmenlik mesleği eğitim süreçleri, atanma sorunları, çalışma koşulları, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, yetersiz maaşlar nedeniyle yeterince itibarsızlaştırılmış ve değersizleştirilmiştir.”
TALEP EDİYORUZ
"Öğretmen yeterliliklerinde bilimsel, objektif ve evrensel standartlar yerine, öğretmenleri her açıdan baskı altına alacak olan 'Performans değerlendirme' ve ‘sınav’ dayatmasındaki ısrar, MEB’in asıl niyetinin ‘üzüm yemek’ değil, ‘bağcıyı dövmek’ olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için piyasacı yöntemleri hayata geçirerek onları objektifliği tartışılır sınavlar, değerlendirmeler ve testlere tabi tutmak, performans baskısı altında angarya çalışmaya zorlama girişimleri kabul edilemez.MEB tarafından uygulanmak istenen performans değerlendirme ve sınavın öğretmenlerin niteliğine ve mesleki gelişimlerine katkı sunmaktan ziyade rekabeti ve eşitsizliği derinleştirecektir. İş güvencesi başta olmak üzere sahip olduğumuz hakları geriye götüren, mesleğimizi değersizleştiren bu uygulamayı durdurmak, mesleki ilke ve değerlerimize sahip çıkmak için topladığımız imzaları Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderiyor, eğitimde performans ve sınav dayatmasından derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz.” dedi.